28 Aralık 2011 Çarşamba

Melancholia

Öncelikle filmin mükemmel başladığını belirtmeden edemeyeceğim.
İlk başlarda kameranın hareketleri  gözünüzü ve zihninizi yorabilir. Sanki bir el kamerasıyla sürekli ‘pause’ yapa yapa çekilmiş, sıradan sahnelerle dolu. Bunun yanında replikler gerçekle bire bir örtüşüyor; yapmacıklık sıfır. Tam anlamıyla doğal bir film olduğunu düşündüğüm için daha başında sevmeye başladım. Nasıl becermişler bilmiyorum ama tüm bunlara rağmen merak uyandırıcı bir yanı da var.
Üstelik merak ettiğiniz şeyin aslında fikir yürütemediğiniz ama asla sonunda size sunulan şey olduğunu tahmin edemeyeceğiniz şey çıkması da cabası. Tabi bu lafım tıpkı benim gibi film izlemeden önce konusunu falan okumayanlar için.

Bad Teacher/ Kötü Öğretmen

Eğlenceli bir film yapmışlar. Hiçbir şekilde enteresan olduğunu iddia edemem. Sanatsal falan da değil. Pek bir numarası, izlenmesi için onu herhangi bir şekilde mükemmel yapan bir tarafı yok ama eğlenceli bir film. Neticede boş bir zamanınızda elinizde bundan daha iyisi olmadığı müddetçe izlemenizde sakınca yok.
Kameron Diaz mesleğiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, zengin koca bulup da mesleği bırakmaya can atan bir öğretmeni canlandırıyor.  Sonra da komikli, eğlenceli şeyler oluyor falan işte.

27 Aralık 2011 Salı

İnglourious basterds / Soysuzlar çetesi

Ve Quentin Tarantino.... Devamlı ve sürekli sıkılmadan izlediğim bir film.. her sahnesine , herbir diyaloğuna karesine detaylı detaylı izleyip bu kadarda hayran kaldığım bir film olamaz herhalde diye düşünüyorum. Tarantino gerçekten çok yaratıcı kendine özgü ve benzeri olmayan bir yönetmen . ''Ucuz roman'' olsun ''Kill Bill'' olsun asılnda çok anlaşılmayan filmler ama izlemekten nedense hiç sıkılamyoruz ve anlaşılmaz bir şekilde filmlerini beğeniyoruz adamın.
Bana sorarsanız bu adam bir dahi..
gelelim ''Bred Pitt'' e yakışıklı adam allahı var.. fenada oyuncu değil gibi imajı varken . bu filmle beni resmen feth etti ...Kullandığı o aksan .. Tarzı ve tipi zaten ilk gördüğümüzde normal bir teğmen gibi durmuyor . sadece rivayetlerini bilen sekiz askeri bile karşısında bırakın kılı kıpırdatmasını gözlerini bile kırpamıyorlar.. ama brad pitt' i biz gördüğümüzde bunu sezmiyoruz ama görebiliyoruz ... Bu yüzden brad pitt benden tam puan almıştır.
Anlatımı Çivi çiviyi söker hesabı Alman faşistlere karşı 8 faşit yahudi amerikan askerinin intikanlarıdır..... İmdb de 8.3

26 Aralık 2011 Pazartesi

Bir Avuç Deniz

Şimdi bir adam var. O adam Engin Altandüzbilmemne.
Bir de kadın var. Berrak Tüzünataç.

Ben bu adamı sevmem. Hala da sevmiyorum. Bu kadına da boş zamanlarımda tapardım. Artık onun da kabiliyetsizliğini farkettikten sonra çok gereksiz bir çabaymış benimkisi onu anladım.

Neyse Mert kod adlı Enginaltandüzbilmemne arkadaşlarıyla bir tekne gezisine çıkıyor. Sevgilisi de var bunun. Sonra bir kızla tanışıyor orada. O kızın hayatına girmesiyle yaşananlar bir bir anlatılıyor. Evlenmek üzere olduğu kız arkadaşını aldatmasıyla başlıyor her şey.

Açıkçası filmin geneli enterasan bir şekilde hoşuma gitmesine rağmen Berrak'tan bu kadar hoşlanmayacağım aklımın ucundan geçmezdi. Berrak'ın içinde olduğu ve sevdiğim iki sahne vardı. Biri 19:05'teki "Bok varsın!" diğeri 52:04'teki "Söylesene gerizekalı ben neyim?"

Ve son olarak Berrak'ın oyunculuk kabiliyetinin "hala umut var" olduğunu düşündüğüm 52:43'teki '.....olmicam' derken yaptığı tonlama.

Filmde düzgün olduğunu düşündüğüm tek şarkı da pearl jam- indifference'tı. Hatta duyunca şaşırdım.

Memleket Meselesi


Türkiye'deki adalet sisteminin eleştiriliyor. Polisten dayak yiyen bir kasaba öğretmeninin bunu kanıtlamak için verdiği mücadele ve yargı yolunun açılabilmesi için başlattığı uğraşı konu alıyor.

Filmde bu öğretmenin bir annesi var, sürekli gözlük istiyor. Sonra gözlük alıyor ona oğlu. Teyze çok komik.



NİNE / DOKUZ

Federico Fellini'nin 1963 yılında sinema dünyasına kattığı ''Sekizbuçuk'' adlı eserin ''dokuz'' olarak sinema perdesinde izlediğimiz 2009 yapımı Müzikal bir filmdir .. tabi Müzikal film denince akla gelen tek isimdir Rob Marshall . kendisi 2002 yılında Oscar ödüllü ''Chicago'' müzikaliyle tanılır..
öyle bir sahne ve kamera(sinemaografi) Kullanışı vardır ki kendinizi hem müzikalin içinde hemde o sahnenin koltuğuna oturmuşda bizzat canlı izliyormuş etkisini ustaca veriri o yüzden takdir edilecek ve başarılı bir yönetmendir ..Konusuna değenmicem çünkü filmi anlatırım diye korkuyorum şiddetle müzikal sevenlere tavsiyemdir...
Özellike de burdan bayan izleyici ve takipcilere seslenmek istiyorum Lütfen Marion Cotillard'a benziyorsanız benim ile iletişime geçin ..gerçekten dünyanın en güzel kadınlarından birisiniz demektir...:)

ANGEL-A

2005 yapımı siyah-beyaz Luc besson yapımı filmdir bu adamın filmlerine hastayım. Leon'dan sonra özellikle buna.. tamamen insanın kendini beğenmesini ve güvenmesini anlatan komik ve eğlenceli bir filmdir . Konusu Şöyle ; Bir adamımız var bu adam paris'in en berbat yalan söleyen dolandırıcı bir kahramanımız ve bu adam cidden tüm parise borcu varıdır. tam herşey biterken , madem öldürcekler intaar ediyim en iyisi deyip kendini atacakken Angel-a ile tanışır ve hayatında farklı boyutlar oluşur . Benim kesinlikle favorimdir. benden 10 üzerimden 9.8 ama İmdb'den 7.0 not almıştır ......

REAR WİNDOW / ARKA PENCERE

Bir sinema klasiği olan ve bir çok yönetmene ilham kaynağı olmuş çok neşeli ve babacan yönetmen Alfred Hitchcock'un 1954 yapımı (renkli) başarılı bir filmidir.. Ayağı kıralan ve evinde istirahat eden gazeteci Jeff'in penceresinden komuşularını dikizleyerek başladığı macera sonradan çözeceği bir cinayet olmaya başlar . klasiktir asla sıkıcı değildir .imdb'den 8.7 almıştır....
ödevim olmasa kim bilir ne zaman tanışcaktım bu filmle ..:D

THE BİG LEBOWSKİ

İzlediğim en eğlenceli ve komik filmlerden biridir. gerçekten izlerken çok güzel vakit geçirdim diyebilirim. Boş zamanımı kesinlikle verimli geçirmiş oldum .
Normal sıradan günlük hayatları ve en büyük zevkleri bowling olan arkdaşlardan biri ''Lebowski'nin'' adının Milyarder adaşışyla hiç tanışmamış halde başlarayarak isim karışıklığı yüzünden oluşan suikast ve büyük oyunlar içinde kalan sıradan bir insanın başından geçen sıradışı bir hikayedir. işte bu kadar zevklidir ..... İmdb'den tam tamına 8.2 oy almıştır .Bence şimdiden iyi seyirler....

99 F / DOKSANDOKUZ FRANK


99 frank aslında devrimsel nitelik taşıyan bir film . kapital sistemi eleştiren, bir reklam şirketinde yönetmen olarak çalışan adamın kapital sistem içindeki bohem hayatını anlatır... Alkol,Uyuşturucu,Sex içerirmesi yönetmenin istediği o bohem ve rahatsızlığı bize yansıtır.. Ama ki çok keskin ve sağlam mesajları vardır. İzlenmeside gerekir Benden 10 üzerinden 9, İmdb'den 7.1 almıştır ....

22 Aralık 2011 Perşembe

Özgür Woodstock / Taking Woodstock

Barışın ve Müziğin 3 günü... Gerçek bir hikayeden alıntı olduğu söyleniyor.
Küçük bir kasabada motel sahibi olan çekirdek ailenin hayatı bir hippi müzik festivalinin kasabalarına gelmelerinden sonra değişiyor. Ben tıpkı Das Wilde Leben'da da olduğu gibi böyle filmleri seviyorum herhalde. Ama fazla seviyorum. Bayağı bildiğin seviyorum.

Terminal



Steven Spielberg'ın hiç şüphesiz en başarılı filmlerinden biridir. Çok sıcak ve samimi karakterin yabancı olduğu ülke ve terminalde mücadelesiz , azimsiz bekleyişi ve uyumsağlarayarak herşeyin düzeleceğini bekleyerek edindiği dostlar ve aşk hikayesini anlatır . sakin komik ve içten film olması her izleyenin kalbini feth eder.. Tabikide Tom Babanın da etkisi büyüktür..(İMDB'de 7.2 puan)

Trouble Every Day/ Her Gün Başka Bir Bela

Aslında bir nevi insanın cinsel anlamda nefsine müdale etmesini anlatan sıradışı (spontan ve ağır tempolu) erotikli korku filmidir.. ama sizi korkutan hiç birşey olmaz, erotik anlamda da istenilen şeyleri vermez...hatta argoda bir çok kullanılan terimi (Mizahi türk argolarında) canlı bir şekilde görebilirsiniz ama ilginçtir ki imdb de 6.1 oy almıştır
Film içeriklerine müziklerine dikkat eden arkadaşlar için ...film müziği sizi sinir edebilir çünkü hep aynı melodi çalmaktadır...
Ama Hikayesi nefse müdafa açısından özgün ve yaratıcıdır...