Bu serinin artık boku çıktı bence. Önceki filmlerine nazaran çok daha iyi mi olmuş yoksa Şahan Gökbakar’ın Kesit programındaki kadar oyunculuk rezaleti mi yaşanmış kestiremiyorum. Bana kalırsa ikinci seçenek daha ağır basıyor. Belki Kesit değil ama en azından bir Yalçın Abi’nin paintle yaşlandırma tekniği kadar absürt olduğunu kabul etmeliyiz. Yalnız belirtmeliyim, kumandalı araba tekniği “Evde Tek Başına”dan sonra gayet ince kullanılmış.
Yine arabalar, kanun kaçakları, koşuşturmaca, silahlar, iyi hırsız havası…
Fazla uzatılmış dövüş sahnelerine rağmen son derece sürükleyici. Heyecan verici.
Kötü demiyorum. Vakit kaybı da demiyorum. Kafa karışıklığı diyorum.
seri filmlerde anlamadığım konu neden önceki filmlerin hızıyla aynı olur. başlangıç durağan, sonra inceden ekşın, sonra yine yavaşlama, ardından inceden biraz fazla ekşın, sonra bişeye karar verilir. heyecan başlar. sıkı çalışma vs. sonra aksilikler, yeni çözümler, en sona bambaşka plan.. bu sıralama ilk filmden beri sürüyor. ama bu filmde işleniş biraz daha iyi. senaryo yine önceden tahmin edilebilir.
YanıtlaSilSeri Filmlerin temposu diğer filmlerle eş olması klasik sinema antısınından oluşur yani bir gişe filmidir '' merak uyandırtısı,atlamalı ip uçlu Çatışma ve Ekşın sahneleri'' ama seri film olarak ele alırsak dahada işin cılkını çıkarsan serilerde var fakat başarılı bir Vizyon gişe filmi....
YanıtlaSil