12 Şubat 2014 Çarşamba

Closed Circuit / Kapalı Devre

Sonunda hayal kırıklığı yaratıyor ama son derece akıcı giden bir film. Bir de bu filmle ilgili dikkatimi çeken bir şey oldu. Film Faruk Erdoğan'ın bir yeri bombalaması ile ilgili bir dava üzerinden ilerliyor. En başta Türkler teröristtir gibi bir laf mı çarpıyorlar acaba dedim ama daha sonra filmin yayın tarihinin 2013 olduğunu fark ettim. Haziranlar falan geçiyor bol bol. Aynı zamanda bombalanan yerde yeni bir inşaat falan başlıyor. Gezi'ye mi laf çarpmışlar acaba diyorum kendi kendime.

Bir de filmde sürekli olarak afişten de anlayacağınız üzere 'izleniyoruz' uyarısı var. Belki de yönetime tepki olsun diyedir.

Filmin sonunda gerçek dünya ile bağlantı kurduğunuzda hiç şaşırmayacaksınız. Ama işte film bu ya, insan istiyor ki değişik bir şeyler olsun. Olmayacak. En sonunda hüsrana uğramak bana koymaz diyorsanız buyrun izleyin.

Elysium

Bu filmi izleyeli uzun zaman oldu. Yer yer epey sıkıcı olduğunu hatırlıyorum. Yer yer de heyecanlı, duygulu anlar yaşatabilen ne olduğu belli olmayan bir filmdi. Mantık şu. Devir değişmiş, fakirler dünyada kalmış zenginler elysium denen uydu gibi bir şey inşa etmişler orada takılıyorlar. Hem de takılmak ne kelime bir makine var oraya girip girip iyileşiyorlar falan. Fakirleri gemilerle buralara götüren bir takım korsanlar var. Filmin konusu da takdir edersiniz ki fakirlerin elysium'a gitmesi. Sonunda adam ölüyor. Şaka şaka. Sonunu hatırlamıyorum.

Paranoia /Paranoya

Tam bir vakit kaybı. Çünkü neden? Çünkü böyle filmlerde net bir şey vardır. Zeki insan görmek isteriz. İzleyici olarak zeki insana bağlanırız ve onun ezilişinden sonra başarı basamaklarını teker teker çıkması bizim gururumuz olur. Filmdeki zeki insan izleyiciye geçmemiş ne yazık ki. Bence bunun sebebi baht dönümünü çok geciktirmelerinden kaynaklanmış. Film resmen kağıt helva gibi. Rengi güzel, tatlı ama saman gibi.

Zaman kaybının ne demek olduğunu bu filmi izledikten sonra göreceksiniz.

11 Şubat 2014 Salı

Olympus Has Fallen / Kod Adı Olympus

Kurgusu ve oyuncularıyla hayatımda izlediğim en iyi Beyaz Saraylı fimlerden biri olduğunu iç rahatlığıyla söyleyebilirim. Bir diğeri de adını şimdi hatırlayamadığım, siyahi bir başkanın maruz kaldığı saldırıdan onu kurtaran yardımcısıyla ilgili bir filmdi. Hatta son anda Beyaz Saray'a saldırı düzenlenecekken ajanın kızı bayrak sallayarak saldırıyı önlüyordu falan. İyi filmdi o.

Neyse, bu filmimizde de benzer bir şey oluyor. Yine sığınakta kalmış bir başkan var. Onu kurtaran eski bir ajan da var. Hepsinden var. Ama sanırım bu film hakikatten izleyiciyi en hayal kırıklığına uğratmayan Beyaz Saray'lı film. Sürekli Beyaz Saray'lı diyip duruyorum çünkü Beyaz Saray'lı filmler genelde dandik olur. Hep bir bilmem ne kodu vardır. Yok onu alırlar füze gönderirler, bir ton bir şey. Benzerini Ancelina Culi'nin oynadığı ajanlı bir filmde de görmüştük. Ama onlar hep hayal kırıklığıydı hep gişeye oynayan fimlerdi bence.

Bu film güzel. Aksiyonu da bol. Sıkılmadan izlersiniz. Benim bir ara kalbim bile attı heyecandan.